Bazı antik kentler kalbinizde ayrı bir yer eder ya, Myra Antik Kenti de unutamadığımız antik kentlerden biri bizim için. Myra deyince burayı bilenlerin aklına ilk önce muazzam güzellikteki kaya mezarları ve maskeli kabartma figürleri geliyor. 

Myra’nın isminin anlamının ‘Yüce Ana Tanrıçanın Yeri’ olduğu ve Myra halkının ana tanrıça Artemis’e inandıkları biliniyor. Bir dönem boyunca Likya Uygarlığı’nın başkenti olan ve Aziz Nikolas’ın piskoposluğu sayesinde ününü Ortaçağ boyunca sürdüren bir şehir Myra. 

M.Ö 5. yüzyıldan kalma kaya mezarlarını gördükçe o dönemlerde nasıl kayaların böylesine güzel oyulduğunu düşünmemek elde değil. İnsanın gözünü alır cinsten kaya mezarları bunlar.

Kaya mezarları üzerine inşa edilen antik tiyatrosu da insana ‘keşke o dönemlere ışınlanabilsek’ cümleleri kurduruyor. 10.000’den fazla kapasiteye sahip bu antik tiyatro aynı zamanda Likya’nın en büyük tiyatrosu olarak biliniyor.